Zağanos Paşa kimdir? (Mehmed Bir Cihan Fatihi)
Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinin yayın hayatına başlamasıyla beraber en çok merak edilen isimlerden biri haline gelen Zağanos Paşa ile ilgili merak edilen tüm soruların cevaplarını sizler için yanıtladık. Peki Zağanos Paşa kimdir? İşte Zağanos Paşanın hayat hikayesi.
Zağanos Paşanın ismi Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisiyle beraber tekrar gündeme geldi. İstanbulun Fethinden sonra sadrazamlığa getirilen ilk kişi olan Zağanos Paşa kimdir sorusunun yanıtı oldukça merak ediliyor. İşte Zağanos Paşanın bilinmeyenleri.
ZAĞANOS PAŞA KİMDİR?
Zağanos Mehmed Paşa (ö. 1462, Balıkesir), II. Mehmed saltanatında 1453-1456 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. İstanbulun Fethinden sonra sadrazamlığa getirilen ilk kişidir.
Hayatı
Rum devşirmesi olduğu bildirilmektedir. Denizcilikte gözetleme için zağanos (keskin görüşlü, yırtıcı bir kuş) kullandığı için zağanos lakabıyla anılmıştır. Eğitimini Edirne Enderunda yapmıştır. Eğitiminden sonra umera sınıfına dahi olmuştur. II. Murad, oğlu ve veliahti olan Şehzade Mehmedi Manisa sancakbeyi için gönderince önce Nişancı Mehmet Bey onun lalası olarak görevlendirilmiş ve çok geçmeden Zağanos Paşaya lalalık görevi verilmiştir ve Aralık 1449da Saruca Kasım Paşa lalalık görevine atanmasına kadar bu görevi sürdürmüştür.
1443de Şehzade Mehmed Edirneye çağrıldığı zaman Zağanos Paşaya vezirlik görevi verilmiştir. 1444te ikinci zevce olarak II. Muradin kızı ve Şehzade Mehmedin ablası Fatma Sultan ile nikahlanmış ve Damat olarak anılmaya başlanmıştır. 1446da vezirlikten azledilip Gelibolu sancakbeyi ve donanma komutanı olmuştur.[1] Bir iddiaya göre, Sultan II. Murat tarafından sürgün edilmiştir, 1444-1452 yılları arasında Balıkesirde sürgün hayatı yaşamıştır.
1451de babası olan II. Murat ölünce II. Mehmedin ikinci defa padişahlığa çıkması üzerine Edirneye dönmüş ve ikinci vezir tayin edilmiştir. İstanbulun fethi sürecinde önemli görevler yüklenmiştir.
İstanbulun fethi öncesinde Rumeli Hisarını yaptırmış, İstanbul Kuşatmasının en ateşli savunucularından olmuştur.Rumeli Hisarındaki 3 kulenin biri Halil Paşa, biri Sarıca Paşa, diğer güneydekine ise Zağanos Paşa adı verilerek Rumeli Hisarının yapımı sonrası diğer 2 paşa ile birlikte padişahça onurlandırılmıştır. Dehası ile Osmanlı donanmasının kara yolu ile Kasımpaşaya indirilmesini sağlamıştır. Bununla birlikte Ulubatlı Hasanın kendi komuta ettiği birlikte bulunduğu ve askerlerinin emri altındaki tünelci ve istihkamcılarının büyük yararlılıklar gösterdiği bilinmektedir.
İstanbulun fethinden sonra azledilerek idam edilen Çandarlı Halil Paşanın yerine vezir-i azamlığa getirilmiştir.
Ancak 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet ile birlikte sefere çıkan Zağanos Paşa ve Osmanlı ordusu, Belgrad Kuşatmasında Sırbistanın her yanını fethetmesine karşın şehri alamayıp; şehri savunan János Hunyadi komutasındaki Macar ordusu ve Haçlı birliklerine yenilmiş ve ağır kayıplar neticesi kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır.
Bu başarısızlığın en büyük sorumlusu olarak Zağanos Paşa gösterilmiş ve Vezir-i Azamlıktan alınmıştır. Kızı sultanın hareminden dışlanmış ve her ikisi de Balıkesire sürgün gönderilmiştir. Balıkesire yerleşen Zağanos Paşa, vakıflar kurmuş cami, medrese, hamam yaptırmış ve şehrin çehresini değiştirmiştir. Bundan sonraki hayat hikâyesi ise tam net değildir.
Bir anlatıma göre; 1459da ise Balıkesirden geri çağrılmıştır. 1463te gelişmeye başlayan Osmanlı Donanmasının başına Kaptan-ı Derya olarak getirilmiştir. 1466 yılında ise Teselya ve Makedonyaya vali olarak atanmıştır.
Hakkındaki bir başka iddiaya göre ise; 1461 yılında Trabzonun fethine katılmıştır. Trabzonun fethi esnasında Prenses Anna ile evlenmiştir.
1467-1469 yılları arasında ise Trabzonda sancak beyliği yapmıştır.
Diğer bir iddia ise 1461de Trabzonun fethi sonrası 1462 yılında Balıkesirde vefat ettiği yönündedir.
İstanbulun fethinde, gemilerin karadan yürütülmesini sağlayan Türkmen tahta işçilerinin de Balıkesire yerleşmesine önayak olmuş ve Tahtacılar adı verilen Türkmen Kültürünün oluşmasında pay sahibi olmuştur. Vakfının faaliyetleri Cumhuriyet Dönemine kadar sürmüş, bu dönemde vakfın mütevellisi olan (torunlarından) Aslıer Ailesi tarafından, sahiplik ve imtiyaz hakları Türkiye Cumhuriyeti Devletine devredilmiştir.
Zağanos sözcüğünün etimolojisi
Yaygın olarak bilinen kanı; os sözcüğünün Rumcada bey anlamına geldiği, Rumeli Beylerbeyi iken yöre halkı tarafından şahan-zahan (şahin) kelimeleri ile birleştirilip Zağanos olarak okunduğudur (atalarından Evrenos Bey gibi). Halil Etheme göre Zağanos sözcüğü bir çeşit şahin anlamında olup, Farsça zağan sözcüğünden Osmanlıca’ya geçmiştir. Mahmut Goloğlu ise Trabzon Rumcası’nda martı anlamına gelen zinos sözcüğüne bağlayıp, kaynak göstermeden sözcüğün eski Türkçe olduğunu iddia etmiştir.
Modern Türkçe sözlükte zağanos bir cins doğan olarak geçmekle birlikte, hangi dilden ödünç alındığı belirtilmemektedir. Farsça şahin sözcüğünün Rum ağzında bozulduktan sonra Türkçeye geçmiş formu olmalıdır.
Zağanos sözcüğünün Trabzonda yengeç anlamında kullanılan zağana sözcüğü ile alakalı olabileceği akla gelebilir ki bu sözcük aynı zamanda yörede aksak yürüyen kişilere takılan bir lakaptır ama Paşanın adı Trabzonun fethinden öncesine dayanıyorsa bu önerme geçersizdir. Ayrıca Hun İmparatorunun büyük oğlunun da adıdır.
Eserleri
Zağanos Mehmet Paşa Balıkesirde kendi ismini taşıyan Zağanos Paşa Camiini yaptırmıştır ve eşi Fatma Sultan ve kendisi bu caminin avlusunda bulunan türbede gömülüdür. Bundan başka yine Balıkesirde camiye ek imaret, medrese yaptırmıştır. Bursada camii, mektep ve köprü; Edirnede mescit ve Tokatta kütüphane yaptırmıştır.